Nizamiye Mahkemeleri Neden Kuruldu ?

Duru

New member
\Nizamiye Mahkemeleri: Kuruluş Amacı ve Önemi\

\Giriş\

Osmanlı İmparatorluğu, yüzyıllar boyunca geniş topraklara hükmetmiş, farklı etnik ve dini toplulukları bir arada barındırmıştır. Bu çeşitlilik, hukuk ve adalet sisteminin de sürekli olarak gelişmesini ve dönüşmesini zorunlu kılmıştır. Özellikle 11. yüzyılın ortalarına doğru, Selçuklu İmparatorluğu'nun bir parçası olan Anadolu'da, Nizamiye Mahkemeleri'nin kurulması büyük bir adım olmuştur. Bu mahkemeler, sadece bir yargı organı olmanın ötesinde, Osmanlı'dan önceki İslam devletlerinde de uygulanan adalet anlayışının bir devamı niteliğindeydi.

\Nizamiye Mahkemeleri'nin Kuruluş Amacı Nedir?\

Nizamiye Mahkemeleri, Selçuklu Devleti'nin Anadolu'da egemenliği sürdürmesi sırasında, İslam hukukunun daha etkin ve düzenli bir şekilde uygulanması amacıyla kurulmuştur. Bu mahkemelerin ana amacı, toplumsal düzeni sağlamak, hukukun üstünlüğünü tesis etmek ve özellikle adaletin herkes için eşit bir şekilde işlemesini temin etmekti. Mahkemeler, sadece hukuki işlevi yerine getirmekle kalmamış, aynı zamanda devletin ve toplumun yönetimine dair çeşitli fonksiyonları da üstlenmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Nizamiye Mahkemeleri'nin kurulmasının ardından, halkın şikayetlerini dinlemek, davalara karar vermek ve düzeni sağlamak adına çok önemli bir rol üstlenmişlerdir. Bu mahkemeler, genellikle şehirlerdeki merkezî yapının bir parçası olarak inşa edilmiştir ve toplumsal yapıyı dönüştüren bir adalet sistemi olarak işlev görmüştür.

\Nizamiye Mahkemeleri Hangi İhtiyaçlardan Dolayı Kuruldu?\

Nizamiye Mahkemeleri’nin kuruluşunun ardında birkaç temel ihtiyaç bulunmaktadır:

1. \Toplumsal Düzenin Sağlanması\: Anadolu'da Selçukluların hüküm sürdüğü dönemde, yerel yönetimlerin etkisiz kaldığı zamanlarda merkezî bir adalet sistemine ihtiyaç duyulmuştur. Bu mahkemeler, halkın adalet arayışına yanıt vermek ve düzeni sağlamak amacıyla kurulmuştur.

2. \Farklı Hukuki Sistemlerin Birleştirilmesi\: Osmanlı İmparatorluğu'nun çok uluslu yapısı, farklı hukuk sistemlerinin varlığını beraberinde getirmiştir. Nizamiye Mahkemeleri, İslam hukuku ile Türk geleneklerini birleştirerek, daha evrensel bir adalet anlayışı oluşturmayı hedeflemiştir.

3. \Halkın Güveni ve Devletin Otoritesinin Pekiştirilmesi\: Adaletin adil bir şekilde dağıtılması, halkın devlete olan güvenini artırmış ve imparatorluğun otoritesinin pekişmesine yardımcı olmuştur.

\Nizamiye Mahkemeleri Hangi Hukuk Sistemi Üzerinden İşlemiştir?\

Nizamiye Mahkemeleri, İslam hukukunun temel prensipleri üzerine inşa edilmiştir. Bu sistemde, şeriat kuralları, fıkıh (İslam hukuk teorisi) ve örfi hukuk arasında bir denge kurulmuştur. Şeriat, dini kurallar ve hükümler üzerinden şekillenirken; örfi hukuk, geleneksel toplum yapılarından ve pratiklerden türetilmiştir.

Nizamiye Mahkemeleri, özellikle Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Gazi'nin torunları tarafından daha da sistematik bir hale getirilmiştir. Mahkemelerde hâkimler, İslam hukukuna göre kararlar verirken, aynı zamanda toplumun sosyal yapısını da göz önünde bulundurmuşlardır.

\Nizamiye Mahkemeleri’nin Görev ve Yetkileri Nelerdir?\

Nizamiye Mahkemeleri, sadece bir yargı organı olmaktan öte, geniş bir yetki alanına sahiptir. Bu mahkemelerin görevleri arasında şunlar yer alır:

1. \Ceza Davaları\: Nizamiye Mahkemeleri, cinayet, hırsızlık, dolandırıcılık gibi ağır suçları yargılamakla yükümlüdür.

2. \Medeni Davalar\: Miras, boşanma, mal paylaşımı gibi medeni meselelerle ilgili davalara da bakmakla görevliydiler.

3. \Kamu Düzeni ve Güvenlik\: Mahkemeler, kamu düzenini sağlamak ve devlete karşı işlenen suçlarla ilgili davalara karar verirlerdi.

4. \İslami Zekât ve Yardımlaşma Davaları\: Nizamiye Mahkemeleri, dini kurallara dayalı olarak zekât ve sadaka dağılımını denetler ve bu konularda çıkan anlaşmazlıkları çözme görevini de üstlenir.

\Nizamiye Mahkemeleri’nin İşleyişi ve Hâkimlerin Rolleri\

Nizamiye Mahkemeleri, genellikle büyük şehirlerde bulunan camilerin veya külliyelerin içinde yer alıyordu. Hâkimler (Kadılar), adaletin dağıtılmasında çok önemli bir rol üstleniyordu. Kadılar, hem hukukçu hem de din adamı olarak görev yapıyorlardı ve her ikisi de İslam hukukunu bilmek zorundaydı. Bu nedenle kadılar, hem dini hem de hukuki bir eğitim almış kişilerdi. Mahkemelerdeki kararlar, İslam hukukunun yanı sıra yerel geleneklere de dayanıyordu. Kadılar, hem şeriatla hem de örfi hukukla ilgili davaları karara bağlamakla sorumluydular.

\Nizamiye Mahkemeleri’nin Osmanlı’daki Gelişimi\

Osmanlı İmparatorluğu’nda Nizamiye Mahkemeleri, özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde önemli bir gelişim göstermiştir. Bu dönemde, mahkemeler daha merkezi bir yapıya kavuşmuş ve adalet dağıtımının etkinliği artırılmıştır. Kanuni, hem kanunları hem de şeriatı birleştirerek, adaletin daha tutarlı bir şekilde uygulanmasını sağlamıştır. Bu bağlamda Nizamiye Mahkemeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun hukuk sisteminin temellerini oluşturmuş, günümüze kadar gelen bir adalet anlayışının gelişmesine katkı sağlamıştır.

\Nizamiye Mahkemeleri ve Toplumun Hukukla İlişkisi\

Nizamiye Mahkemeleri'nin varlığı, toplumun devletle olan ilişkisini şekillendirmiştir. Osmanlı’da bu mahkemeler, halkın devletle olan bağını güçlendiren önemli bir araç olmuştur. Mahkemeler, devletin egemenliğini sembolize ederken, halkın adalet arayışına da karşılık vermiştir. Bu denge, toplumun devlete olan güvenini pekiştirmiştir. Ayrıca, Nizamiye Mahkemeleri'nin adalet anlayışı, sosyal eşitlik ilkesini pekiştirmiş, zengin-fakir, din ve mezhep fark etmeksizin, her bireye adalet sunmayı amaçlamıştır.

\Sonuç\

Nizamiye Mahkemeleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun hukuk sisteminin temellerinin atıldığı önemli yargı organlarıdır. Bu mahkemeler, adaletin hem dini hem de toplumsal bir bağlamda sağlanması adına kritik bir rol oynamıştır. Hem Selçuklu Devleti hem de Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde, Nizamiye Mahkemeleri’nin kurulumundaki temel amaç, adaletin eşit ve şeffaf bir şekilde dağıtılmasını sağlamaktı. Mahkemeler, zamanla İslam dünyasında hukukun, toplumsal yapıyı düzenleyen temel bir araç haline gelmesini desteklemiştir.